İç döküntüleri, can sıkıntıları, dedikodular, filmler, oyunlar, moda, ünlüler, politika, magazin, özel hayat, kadın hakları ve canım ne çekerse..

1 Mart 2011 Salı

Yetenek biz miyiz?

Malum bir "Yetenek Sizsiniz" furyası aldı televizyon dünyasını götürdü. Bir televizyoncu olarak içimde kalırsa çatlarım düşüncesiyle bir kaç noktaya parmak basmalıyım diye düşündüm. Şimdi efendim sevgili Acun Ilıcalı yıllardır başka başka ülkelerden hazır televizyon programlarını alıp, Türkiye'ye getirip, işin içine biraz entrika, biraz üçkağıt, biraz da kavga gürültü serperek, reytinglerin ağzını burnunu dağıtıp zirveye oturmuş bir ağabeyimizdir. Başarılı mı? Evet çok başarılı. İzletiyor mu? Evet izletiyor. Malını satmasını beceriyor mu? Beceriyor. Parayı kırdı mı? Evet kırdı. O halde "başarıya giden her yol mübahtır" sözünü hatırlayarak alkışlıyoruz Acun'umuzu. Ama olaya siz de benim gibi etik, ahlak, adalet gibi çerçevelerden bakıyorsanız orada bir durup düşünmek lazım. Malum geçen sezonda gözleri görmeyen bir engelli arkadaşımız Acun'un gazlamalarıyla ve insanımın gereksiz derecede fazla merhamet duygusuyla hak etmediği bir başarı aldı -ki çok ama çok daha yetenekli bir çok insanın hakkını yiyerek- Şimdi, bu sezonda da yine aynı şeyi yapıyor Acun. Sezgileri çok kuvvetli ve kaz gelecek yeri iyi seçiyor. Aref'e yaptığı gibi, Türkan Kürşat'a yaptığı gibi. Geçenlerde bir adam gördüm el çabukluğuyla bir ilüzyon gösterisi yaptı. Yaptığı şey Aref'in gösterisinden çok daha fazla yetenek ve çalışma gerektiren bir şeydi. Ama Acun inatla Aref'i fişeklemeye devam ediyor. Neden? Çünkü tuttu. Çünkü adam gizemli. Yabancı, yakışıklı ve kendi kitlesi var. 


Şimdi tüm bunlar için Acun'u suçlayabilir miyiz? Hayır. Adam televizyon programcısı, yapması gereken şeyi iyi yapıyor, geride bıraktıkları ne olursa olsun hem kendini hem kanalını hem de izleyici kitlesini tatmin ediyor. Anneannemin bir lafı vardır;" öyle göte böyle don" diye. İşte aynen öyle... Alan memnun satan memnun. Adalet peşinde koşan bokböceği de otursun klavyesini eskitsin :)


Yetenek demişken İngiltere'den ve Amerika'dan örnekler eklemeden olmaz. Acun bunlardan birini yakalasaydı iliğini sömürürdü demeden de geçmeyeceğim. Karşınızda Susan Boyle ve Jackie Evancho.