İç döküntüleri, can sıkıntıları, dedikodular, filmler, oyunlar, moda, ünlüler, politika, magazin, özel hayat, kadın hakları ve canım ne çekerse..

20 Aralık 2010 Pazartesi

MimM!

Sevgili crazywomanrosemary beni mimlemiş :) Mimin konusu; anılarımız ve anılarımızın eşyalara yüklediği anlamlar. Mim konusunu gördüğümde kesinlikle bunu anlatmalıyım diye düşündüm. Dedim ki orada bir yerlerde benim gibi bunları yaşamış bir kadın varsa, gözleri parlasın, otursun düşünsün.. Ve istedim ki eğer bunu bana yaşatan adama benzer bir adam varsa yaptığından utansın ve bu tutumundan vazgeçsin.


Efendim daha önce buradaki yazımda belirttiğim üzre, çok ciddi ama bir o kadar da kötü bir ilişki geçirmiştim zamanında. Halbuki ilişkiyi yaşarken her şey bana çok güzel geliyordu. Aşktan gözü kör olmak deyimi vardır ya hani, aynen öyle işte. Polyannacılık oynuyordum bir nevi. Sevdiğimin kusurlarını görmezden geliyor, yaptıklarının her birine teker teker kılıflar buluyordum. Ben yapı itibariyle küçük sürprizlerden, minik hediyelerden özellikle de çiçeklerden çok ama çok hoşlanan bir hatunum. Eski sevgilime defalarca ama defalarca söylemiştim bunu. Ne bir ay dönümümüzde, ne yıl dönümlerimizde, ne de doğum günü, sevgililer günü gibi özel günlerde bir ot bile getirmemişti bu adam bana. En son 3. yıl dönümümüzde yolda giderken kolundan tutup çekeleye çekeleye çiçekçiye sokup, çiçekçiye ben bir buket papatya istiyorum demiştim de öküzlük yapıp parasını bana ödetmemişti sağolsun gerizekalı. Ben de eve gelip "en azından kendi ödedi, bana da ödettirebilirdi" diye düşünüp sevinen multi gerizekalıydım tabii.


Ama bu son olmadı, eski ev arkadaşımla beni boynuzlayıp gittikten sonra pişman olup geri dönmeye çalıştığı dönemde evime kocaman bir buket papatya göndermişti. Ne incelik! İşte bu yüzden hep içimde uhdedir çiçek almak. Hatta yolda belde elinde bir buket çiçekle yürüyen kız gördüğümde gözlerim dolar benim. Kıskanırım, özenirim, imrenirim ve üzülürüm... 


O aldığım ilk papatyaları kurutup saklamıştım ben. Hayatım boyunca aldığım ilk ve muhtemelen tek (o zamanlar öyle düşünüyordum tabii) çiçekler olacağı için atmaya kıyamamıştım her ne kadar kötü anılar da barındırsa. Sonra ansızın bir gün şu anki sevgilimle tanıştım. Birlikte olmaya karar verdiğimiz ilk günün akşamı eve döndüğümde evimin kapısının üstü tamamen papatyalarla kaplanmıştı. Ortasında da bir not vardı "tam bir papatya kadını gibi görünüyorsun. Hangi çiçeği sevdiğini soracak kadar vakit geçiremedim henüz seninle bu yüzden kendi tercihimi kullandım. Umarım hakkındaki her  şeyi öğrenebilecek kadar çok vakit geçiririz birlikte" İşte o an hayatımın sayılı anlarından biridir. O kadar çok mutlu olmuştum ki içeri girmem 30 dakikamı falan almıştı. Kapının önünde oturup öyle bir ağladım ki, hıçkıra hıçkıra, bağıra bağıra. Bütün zehrimi akıttım o gece. Bütün acılarımı... 


Sonra o çiçekleri toplayıp bir buket yaptım, kuruttum. Diğer çiçeklerse çöpü boyladılar hak ettikleri üzre. Aradan o kadar zaman geçti ve ben defalarca çiçek ve hediyeyle ve küçük sürprizlerle mutlu edildim. Ama hala odamın baş köşesinin süsler o çiçekler. Baktıkça o kadar çok anlam ifade ederler ki bana... Elimdekini kaybetmekten korktuğum için mutluluğum pahasına çırpındığım, kendimden ödün verdiğim zamanlar gelir aklıma. Sonra bunların hiçbir şey ifade etmediğini, yıllarca emek vererek kurduğum her şeyin bir anda tuzla buz olup gidebileceği gerçeğini yüzüme çarpar. Ama her şeyden önemlisi, asla ama asla umudumu kaybetmemem gerektiğini, her karanlığın sonunda bir aydınlık olduğunu hatırlatır bana.


Benim mimlediklerim;
Marla
Nina Noctis
Emre

8 yorum:

  1. Gözlerim dolu dolu oldu..bazı bölümleri öyle tanıdık ki:(Dilerim sonunda seni bulan şans ve mutluluk hep seninle olur:)

    ben hala yazamadım bu arada bu mim i.
    görüşmek üzere,sevgiler

    YanıtlaSil
  2. dilerim canım.. dilerim herkes hakettiği sevgiyi, birlikteliği bulur günün birinde :) bu arada isimlerimizdeki benzerlik de beni benden aldı :D

    YanıtlaSil
  3. Mim yanıtını EN SEVDİĞİM ÇİÇEK PAPATYALARIMA YAKIŞTIRMAN BİZİM ARAMIZDA BİR BAĞ OLUŞTUĞUNU GÖSTERİYOR..SENİ BİR DAHA SEVDİM..;)

    YanıtlaSil
  4. Sevgili Bok Böceği,

    Öncelikle yazını okudum. Sana değer veren birini bulduğuna, eskiyi tamamen aklından çıkardığına çok sevindim..

    Mim'in için de teşekkür ederim, ama ne yazik ki cevaplamayacağım. Bir süre düşündüm mim konusu için neler yazabileceğimi. Ama aklıma hep eski sevgilime dair şeyler geldi.. Biraz da şu anki ruh halimle ilgili galiba.. Bunun dışında samimi olmayan bir anı da yazmak istemedim.. Bazı sebeplerden bloguma eskiye dair şeyler yazmasam daha iyi olucak.Ama yeniden teşekkr ederim..

    -bunları yazmam garip oldu mu bilmiyorum ama umursamaz görünmek istemedim-

    Hoşçakal.. :)

    YanıtlaSil
  5. Anlıyorum Emrecim, elbette yazmak zorunda değilsin, ama açıklama yaptığın için teşekkür ederim.. Sevgilerimle :)

    YanıtlaSil
  6. Sorma ben de görünce ismini çok güldüm,benim adım ipek ve beni seven biri bir şiire bağlayıp taktı bu ismi:)zaten de hitap ederlerdi arada böyle bana daa
    Ya sen nasıl koydun bu ismi bi anlatsana eheheh:))


    yaa yorum doğrulamayı kapasanaa:(

    YanıtlaSil
  7. Benim anneannem kızınca bok böceği derdi hep.. burnumu bişeye soktuğumda, üzerime vazife olmayan bişiler yapmaya kalktığımda söylerdi özellikle. o yüzden seçtim bu ismi :) bende yorum doğrulama mı varmış bu arada? ayarlardan bakayım bi haberim yoktu :D

    YanıtlaSil