İç döküntüleri, can sıkıntıları, dedikodular, filmler, oyunlar, moda, ünlüler, politika, magazin, özel hayat, kadın hakları ve canım ne çekerse..

11 Şubat 2011 Cuma

Böyle aşkın ızdırabını...

 Şubat ayının şöyle bir yeri var bende; bütün eski sevgililerimden ayrılışım daima şubat ayına denk gelmiştir. Bu yüzden melankolinin dibine vururum her yıl. Ancak bu sene olaylar çok farklı gelişti. Etrafımdaki herkes sevgilileri tarafından boynuzlandı/terkedildi, en yakın arkadaşımın panik atağı azdı sokağa çıkamaz hale geldi, diğer bir yakın arkadaşımın anne babası boşandı, erkek arkadaşım işinden ayrıldı, bana 2.5 aydır maaş vermeyen patronuma sayıp sövüp işten kovuldum ve hakettiğimin çok altında bir maaşla yeni bir iş buldum. Hal böyle olunca benim de sinir sistemim felç oldu ve gün içinde 2 kez panik atak krizi geçirerek kendi rekorumu kırdım. 

Ancaaaak, yiğitliğe bok sürdürür müyüm hiç? Etrafa ben iyiyim, muhteşemim, bakın hala yıkılmadım ayaktayım mesajı vermekten geri durmadım. Sonuç olarak da kimin derdi tasası varsa gelip bende derman arar oldu. Omzumdaki gözyaşları kurumadan bir diğerininki eklenir oldu. Ben de dedim ki, en iyisi bloguma gireyim de artık içimi bir dökeyim, rahatlayayım...

Şimdiii, yaptığım psikoterapilerin konu başlıkları %80 oranında kadın erkek ilişkilerine dayalı. O beni niye terketti, bu o kızda ne buldu, abi bu kız beni niye boynuzladı gibi... Şunu anladım ki, insanlar hayatlarının eksenine bir karşı cins oturtmaya pek meraklı. Hayatlarını tamamen onların üzerine kuruyorlar ve giden gittiğinde apışıp kalıyorlar. Üstelik en şaşırdığım nokta erkeklerin de bunu yapıyor olması. Valla benim zamanımda erkekler hayatlarını yaşardı, kızlar peşlerinden koşar, acı çekerlerdi. Şimdi ne oldu da tersine döndü hiçbir fikrim yok ama arkanızdayım kızlar, sonuna kadar destekliyorum sizi... Karşı cinsimin acı çekmesinden içten içe zevk duysam da karşımda ağlayan kıllı tüylü adamlara içim fena acıyor doğrusu. Yapmayın etmeyin biri gider diğeri gelir hayatın kanunu bu diyorum, yok anacım, o benim hayatımdı o yoksa ben de yokum falan diye arabeske giriyorlar.. Alışkın değilim ayol gelmeyin bana bunlarla.. Olacağı varsa olur, olmuyorsa koy dötüne rahvan gitsin, nedir yani dünyanın sonu mu! Hayatlarımızı nasıl da endekslemişiz ilişkilere, karşı cinslere... Aşna fişne için harcadığımız enerjinin onda birini bilime sanata ayırsak ah neler beceririz. Çok doluyum çok...

1 yorum: