İç döküntüleri, can sıkıntıları, dedikodular, filmler, oyunlar, moda, ünlüler, politika, magazin, özel hayat, kadın hakları ve canım ne çekerse..

8 Nisan 2011 Cuma

İç Döküntüsü



Kendimle başbaşa kalmayalı ne uzun zaman olmuş...
İlişkiler, sorumluluklar, iş, sınavlar derken şöyle bir oturup da kendime zaman ayıramadım hiç... Film izleyemedim, kitap okuyamadım, doyasıya uyuyamadım, yatak keyfi yapamadım, uzun uzun kahvaltılar yapamadım, yazı bile yazamadım. Çok şaşırıyorum bazı insanlara. Aileleri var, çocukları var, kocaları var, evleri var, işleri var ve bunun yanı sıra hobileri var, sosyal hayatları var. Nasıl zaman yaratılıyor bilmiyorum. Ben yetinemiyorum 24 saatle. Önceleri uykumdan fedakarlık edeyim dedim ama cık, bana göre değilmiş, 2. gün ağzımın üstüne düştüm kaldım. İşimden çalayım dedim, o da olmadı azarı yedim. Son çare ilişkimden fedakarlık ettim. İyi mi yaptım bilmiyorum. Evet büyük bir zaman kazandırdı bu bana ama bir şeyler eksik sanki. Şöyle bir aynaya baktım da bugün, gözlerimin altı çökmüş, hüzünlü telaşlı bir ifade oturmuş yüzüme. Ben değilim ki bu. Tanıyamadım aynadaki yüzü. Bir parça fondötenle kapattım yüzümdeki yorgunluğu. İçimdekini neyle kapatırım hiç bilmiyorum. Belki yeni model bir saç, biraz manikür, biraz da alış veriş iyi gelir. Denemeli...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder