İç döküntüleri, can sıkıntıları, dedikodular, filmler, oyunlar, moda, ünlüler, politika, magazin, özel hayat, kadın hakları ve canım ne çekerse..

3 Aralık 2011 Cumartesi

Romantik Komedi Kadınların Pornosudur





2 haftalık sevgilimin beni şutlamasıyla (pratikte ben onu terk etmiş olsam da, teoride onun beni terk ettiği ayan beyan ortada) işten izin alıp, kendimi eve kapatıp, bir orduya yetecek kadar cips ve çikolata stoklamamla birlikte, sümüklerimi çeke çeke romantik komedi filmler izleme sezonunu açmış bulunuyorum. En son hayatıma yepyeni sayfalar açıp, mutluluğa uzanan uzun ve çetrefilli yol için bir cam kenarı bilet ayırtmışken, götüme yediğim bu tekmeyle sarsılarak kendime geldim. Son 2 gündür yaşamıma yorganın altında devam ediyorum, öyle ki tuvalete giderken bile yorganımdan ayrılamıyorum. Ağlayınca burnu musluk misali açılan pis bir insan olduğum için, odamın zemini sümüklü mendillerden görünmüyor adeta. 3 öğün Burger'dan yemek söylediğim için, siparişi getiren çocuk ona karşı bişiler hissettiğimi düşünmeye başladı muhtemelen. Komşuların çöp ev diye belediyeye şikayet etmesinden tırsmaya başladım iyiden iyiye. Ama olsun, evden atılırsam boş cips ve bira kutularıyla kendime küçük bir kulübe yaparım diye de düşünmedim değil hani. Telefonuma gelen her mesajda "ah bebeğim ben öyle büyük bi hayvanım ki sana bunları yaşattım. Seni ne kadar sevdiğimi anladım nolur geri dön" gibi şeyler görmeyi umarken, arkadaşlarımın " çık artık şu yataktan, boş ver o seni kaybetti, bırak o üzülsün" temalı teselli mesajlarıyla karşılaşıyorum. İyice çıldırıyorum. Adam hafta sonu atlayıp İstanbul'a gitti. Taksim'de sabahlar olmasında. Bir karış etekli örümcek bacaklı sürtüklerle fotoğraf çektirip çektirip face'ine koyuyor. Ben mutlu olacakmışım da o üzülecekmiş bak sen.. 


Bu ara bana iyi gelen tek şey, romantik komedi filmleri. Hepsi mutlu sonla bitiyor, hepsinin sonunda "ah bebeğim o kadar bok yedik, başımıza kırk türlü hal geldi, ama bak şimdi çok mutluyuz hadi evlenelim" oluyor. Bir ümit, ben de bir Jude Law, bir Gerard Butler, bir Ashton Kutcher bulurum belki diye hülyalara dalıyorum. 


İzleyeceğim 3-5 film daha kaldı. Böğüre böğüre ağlayarak onları da izledikten sonra, önce kuaför, sonra alışveriş, son olarak da mini elbiseyle bir alkollü mekanda kız kıza  eğlenmeceyle birlikte, bu aşk macerama da son noktayı koyacağım efendim. 

1 yorum:

  1. Son noktayı koymalısın tabi o mutluysa sen neden üzülesin ki :))

    YanıtlaSil